Özel Defa Life Hastanesi’nde Ortopedi ve Travmatoloji Birimi’nde hizmet vermektedir.
info@drteyfikkaraboyun.com

Makalaler

El Ve El Bileği Cerrahisi

El cerrahisi, vücudumuzun omuzdan başlayıp parmak ucuna kadar uzanan ve üst ekstremite olarak isimlendirilen kısmın hastalıkları ve tedavisi ile ilgili bir cerrahi daldır.El fonksiyonlarını bozan, başta iş kazalarına bağlı yaralanmalar olmak üzere, geçici ya da kalıcı pek çok sorun günlük hayatımızı önemli ölçüde etkiler ve pek çok olumsuzluğa neden olur. Üst ekstremitede kemik, kas, tendon, damar, sinir, bağ yapıları gibi birbirinden farklı yapılar aynı ortam içinde ahenk içinde çalışırlar. Çeşitli hastalıklar, travmalar, doğumsal problemler nedeni ile bu ahengin bozulduğu durumlar el cerrahisinin ilgi alanına girer. El cerrahisi kliniklerinde yapılan uygulamalar, modern tıbbın sunduğu en son teknoloji ve imkanlardan yararlanılarak titizlikle uygulanmalıdır. Hassas uygulamalar gerektiren bu alanda mikrocerrahi teknikleri yardımıyla hastalıklar en iyi şekilde tedavi edilerek hastaların günlük yaşam ve iş yaşamlarında karşılaştıkları olumsuzluklar azaltılabilmekte veya tamamen ortadan kaldırılabilmektedir.

Tendon, Sinir, Damar Yaralanmaları
Ellerde iş kazası ve trafik kazaları gibi durumlara bağlı olarak oluşan travmalar tendon, sinir ve damarlarda hasar oluşumuna yol açar. Oluşan bu hasara yönelik olarak en kısa sürede tedavinin başlatılması, organın sağlığı açısından çok öneme sahiptir. Bu tarz yaralanmalarda acil şekilde sağlık kuruluşuna başvurulmaması ve tedavinin geciktirilmesi durumunda el fonksiyonlarının ve hareket kabiliyetinin azalması gibi kalıcı hasarlar meydana gelebilir. Aynı zamanda damar yaralanmalarının tedavi edilmemesi durumunda bu damarların kan taşıdığı dokuların beslenememesi nedeniyle ellerin bazı bölgelerine oksijen ulaşamayacağından dokuların canlılığını kaybetmesi söz konusu olabilir. Tüm bu sebeplerden dolayı kazalara bağlı olarak oluşan tendon, sinir ve damar yaralanmalarında acil şekilde tıbbi müdahale uygulanmalı, uygun cerrahi tekniklerle tedavi yapılmalıdır.
El ve Parmak Düzeyindeki Kırıklar
Eller ve parmaklar, çok fazla sayıda küçük boyutlu kemiğin bir araya gelmesiyle oluşmuş kompleks organlardır. Fazla sayıda eklemin bulunduğu el ve parmaklar, kırıkların oluşumuna da diğer pek çok organa göre daha yatkındır. Düşme, ezilme, çarpma ve burkulma gibi durumlarda kemiklere aşırı derecede yük binmesi ile ortaya çıkabilecek kırıklar şiddetli ağrı ve şişliklerle kendini belli eder. Özellikle orta yaşın üzerindeki bireyler veya menopoz sonrası dönemdeki kadınlarda kemik yoğunluğunun da azalmasına bağlı olarak kırık ve çatlakların oluşma ihtimali çok daha yüksektir. Böyle bir durum oluştuğunda ciddi bir cerrahi tedavi ve fizik tedavi uygulaması gerekir. Parmaklarda oluşan kırıklar nispeten daha kolay iyileşebilir nitelikte olsa da el kırıkları uzun vadede sıklıkla ellerin çalışma kabiliyetini etkileyebildiğinden daha ciddi ve hassas bir tedavi gerektirir.

Tırnak Yaralanmaları, Tırnak Batmaları ve Şekil Bozuklukları
Tırnak yaralanmaları, batmaları ve tırnaklara ilişkin şekil bozuklukları, el cerrahisi kliniklerinin en sık karşılaştığı sorunlardan bir diğeridir. El ve ayak tırnaklarında sürekli baskıya maruz kalma veya kazalar sonucunda yaralanmalar ve batıklar oluşabilir. Bunların sonucunda şekil bozuklukları meydana gelerek estetik açıdan hoş olmayan bir görüntüye neden olur. Özellikle tırnak batmaları tedavi edilmedikleri durumda ilerleyerek daha ciddi ve acı verici hale gelebilir, buna bağlı olarak tırnak çevresinde bulunan etlerde enfeksiyonlar oluşabilir. Günlük yaşamda veya iş hayatında ellerde oluşabilecek bu gibi sorunlar pek çok olumsuzluğa neden olur. Bu nedenle tırnaklara ilişkin sorunlar ihmal edilmemeli ve erken dönemde tedavi edilmelidir.

Doğumsal El Anomalileri
Ellerde fazla parmak, yapışık parmak, parmakların açılanmasında farklılıklar gibi genetik faktörlere bağlı gelişen doğumsal farklılıklar söz konusu olabilir. Bu gibi sorunlar el cerrahisi kliniklerinde yapılacak cerrahi müdahaleler yardımıyla ortadan kaldırılarak normal bir el görünümü elde edilebilir veya kısmen tedavi edilerek ellere daha iyi bir görünüm kazandırılabilir. Bu şekilde uygulanacak girişimler yardımıyla ellerde bulunan anomalilerin ortadan kaldırılması, bireyin günlük yaşamda işlerini daha rahat görebilmesini ve kendini daha iyi hissetmesini sağlar.

Sinir Sıkışması
Sinir sıkışması vücudun birçok bölgesinde görülebildiği gibi ellerde, dirseklerde ve bileklerde de ortaya çıkabilir. Karpal tünel sendromu ve kübital tünel sendromu sinir sıkışmasına bağlı olarak görülen önemli hastalıklardır. Bu hastalıkların görüldüğü bireylerde ellerde hareket kabiliyeti azalır, kas kaybı meydana gelir, duyu ve his kayıpları gibi sorunlar ortaya çıkar. Hastalığın ortaya çıkışında el, dirsek veya bileklerin sürekli olarak katlanmış pozisyonda tutulması veya belirli bir noktasına sürekli olarak baskı yapılması gibi durumlar etkili olabilir. Bu gibi nedenlere bağlı olarak sinir sıkışması sorunu ortaya çıkmış olan hastalarda el cerrahisi kliniklerinde uygulanacak mikrocerrahi teknikler yardımıyla hastalığın tedavi uygulanmalıdır.

El Tümörleri
Ellerde ve el bileklerinde iyi huylu veya kötü huylu tümörlerin oluşumu söz konusu olabilir. Glomus tümörleri, el ve el bileği kistleri ve ganglion tümörleri bunlar arasında en yaygın görülen durumlar olmakla birlikte genellikle el ve bileklerde şişliğe neden olurlar. El ve bileklerde ortaya çıkan bu kitleler genellikle büyüme eğilimindedir ve bu nedenle genellikle daha fazla büyümeleri beklenmeden çıkarılmaları gerekir. Cerrahi girişimler yardımıyla çıkarılan tümörlerde tekrarlanma riski olduğundan tedavi sonrası süreçte de düzenli olarak kontrol edilmesinde fayda vardır.

Tetik Parmak
Stenozan tenosinovit adıyla da bilinen tetik parmak, parmaklarda oluşan takılma ve ani kilitlenmelerden sorumlu olan bir hastalık türüdür. Bu hastalıkta istemsiz olarak ani şekilde kasılan ve belirli bir süre boyunca kasılı kalan parmaklar aynı zamanda şiddetli ağrılara da neden olur. Günlük yaşamı ve özellikle de el işlerinin yapılmasını oldukça zorlaştıran bu hastalığın tedavisinde öncelikle bazı kas gevşeticiler ve farklı ilaç tedavileri denenebilir. Fakat bu yöntemlerin işe yaramaması durumunda mikrocerrahi teknikleri ile yapılacak cerrahi operasyonlar uygulanarak hastalığın tedavi edilmesi gerekir.

Karpal tünel sendromu

Karpal tünel sendromu elde özellikle başparmak, işaret parmağı ve orta parmakta uyuşma, karıncalanma ve ağrı karakterize, bir sinir sıkışma durumudur.

El bileğinde; taban ve kenarlarını bilek kemiklerinin, tavanını ise transvers karpal ligaman adında bir bağ dokusunun oluşturduğu karpal tünel vardır. Bu tünelden özellikle ilk 3 parmağın iç duyusunu sağlayan ve başparmağın önemli hareketlerini  yaptıran median sinir ve dokuz adet fleksör kas tendonu geçer. Median sinirin bu kanalda sıkışması sonucu ortaya çıkan duruma karpal tünel sendromu (KTS) adı verilir. KTS, en sık 30-50 yaşları arasında ve kadınlarda erkeklere göre 3 kat daha fazla görülür. İlk önce baskın olan el tutulursa da, genellikle bir süre sonra iki elde belirtiler ortaya çıkar. Travma başta olmak üzere birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkan sekonder tip dışında, pratikte en sık görülen ise herhangi bir neden olmaksızın gelişen idiyopatik tiptir.

Karpal tünel sendromu risk faktörleri

Yapısal: Bazı ailelerdeki bireylerde karpal tünel daha anatomik olarak daha küçük olabilir.

Cinsiyet: Kadınlarda erkeklere göre kanal daha dardır.

Tekrarlayan el-el bilek hareketleri: Mesleki veya iş-uğraş gibi nedenler ile günlük hayatta aynı şekilde uzun süreyle tekrarlayan el-el bilek hareketleri sonucu, karpal tünel içindeki tendonların zorlanıp zarlarında şişkinlik oluşur. Bu durum dar tünel yapısı içinde median sinirin sıkışması ile sonuçlanır.

Karpal tünel içindeki boşluğu azaltan nedenler: Romatoid artrit gibi romatizmal hastalıklar, bu bölgeyi etkileyen kırıklara bağlı oluşan kemik çıkıntıları, lipom, tümör, kist gibi yumuşak doku kitleleri, damarsal anomaliler, aksesuar kas- tendon anomalileri

Sistemik hastalıklar: Şeker hastalığı, tiroid hormon bozuklukları, böbrek yetmezliği, polinöropatiler

Gebelik: Hormonal değişikliklere bağlı vücutta oluşan şişlik KTS’a neden olabilir.

Yakınma ve bulgular

Genellikle baskın elde belirgin olmakla birlikte her iki elde de görülür. Sabah ellerde uyuşma ile uyanma genelde ortaya çıkan ilk yakınmadır. Daha sonraları kişi gece uykudan uyandığında uyuşmalar vardır. Zamanla ağrı, uyuşmaya eklenerek kişiyi uykudan uyandırmaya başlar. Hastayı uykudan uyandıran ağrı ve uyuşma ele sınırlı kalmayıp önkol ve omuza kadar yayılabilir. Kişi genellikle elini sallayarak, silkeleyerek veya ovuşturarak rahatlamaya çalışır. KTS ilerledikçe gündüzleri de elde uyuşma hissi olmaya başlar. Bu durum genellikle 2. ve 3. el parmaklarında belirgin olabileceği gibi tüm elde de hissedilebilir. El bileklerini tekrarlayan hareketler ile zorlayan uğraş ve meslekler de ağrı ve uyuşmayı arttırır. Daha ileri dönemlerde elde tenar bölgede kas güçsüzlüğü ve buna bağlı çökme meydana gelir. Elden cisim düşürmeler başlar.

Tanı

KTS’de tanı; yakınma ve belirtilerin özelliği, fizik muayene bulguları ile bu bulguların Elektromyografi testi (EMG) ile onaylanmasına dayanır. EMG testi, KTS tanısını destekleme, tuzaklanma seviyesini belirleme ve median sinir basısının ciddiyetini saptamada yararlanılan bir tetkiktir.

Röntgen, karpal kemiklerin değerlendirilmesinde ve daha önceden olan kırıkları gösterme açısından yararlıdır. Spiral bilgisayarlı tomografi (BT), röntgende görülemeyen kemik travması, yanlış kaynama ve tünelin kesitsel yüzey alanını ölçmek için kullanılabilir. Ancak bağ veya yumuşak doku anormalliklerini detaylı göstermez. Ultrasonografi (US), karpal tünelin içindeki ve çevresindeki yumuşak dokularını değerlendirmek için yararlıdır. US ile dinamik olarak kas tendonları ve sinirin ilişkisi izlenebilir, ayrıca statik olarak da median sinirin iki taraflı karşılaştırması yapılabilir. Median sinirde yapısal farklılık, aksesuar kas veya damarsal anomali de US ile saptanabilir. Radyolojik görüntüleme yöntemlerinden Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR), karpal tüneldeki anatomik anomalileri yüksek duyarlılıkla gösterir. Hekim öykü, yakınma ve muayene bulgularının özelliğine göre gerekli duyarsa, EMG testi yanı sıra diğer radyolojik görüntüleme tetkiklerini de isteyebilir.

Konservatif tedavi

Hastada KTS nedeni olarak spesifik bir hastalık veya anomali saptanmışsa o duruma özgün tedavi yapılmalıdır. Ancak genellikle altta yatan bir hastalık saptanmayıp idiyopatik KTS tanısı koyulduğunda öncelikle konservatif tedavi yöntemleri uygulanır. Altı aydan daha kısa süredir yakınması olması, tenar kasta zayıflık ve atrofi olmaması, EMG testinde sinir hasar bulgusu olmayıp hafif-orta dereceli KTS saptanması, cerrahi olmayan tedaviye yanıt açısından avantajlı durumlardır.

El-el bileğinde tekrarlayan hareketlere neden olan aktivitelere (çekiç kullanma, fırça ile boya yapma, örgü örme gibi) bir süre ara vermek gerekir.

El bileğini nötral pozisyonda tutan el bileği splinti özellikle geceleri bileğin kıvrılmasına engel olarak hastayı rahatlatır. Yakınması yeni başlamış ve çok şiddetli olmayan hastalarda ilaç tedavisi ve 3-6 hafta süreli gece splint kullanımı tek başına yeterli tedavi olabilir.

El bileğinde karpal tünel içine US eşliğinde kortizon enjeksiyonu; hastalığı kısa bir süredir var olan, ilaç tedavisi ile rahatlamayan ve belirgin motor defisit bulguları göstermeyen hastalarda bir başka etkili tedavi yö US eşliğinde uygulandığında median sinir çevresindeki yapışıklıklar da giderilebilir.

Hastaya fizik tedavi bölümü tarafından median sinirin karpal tünel içinde hareketliliğini sağlayan egzersiz programı öğretilir.

Cerrahi tedavi

Uygulanan diğer tedavilere yanıt vermeyen KTS, 1 yılı aşkın bir süredir devam eden yakınma, 1.  2. ve 3. parmaklarda devamlı geçmeyen uyuşukluk hissi, tenar kasta güç kaybı olması, EMG testinde sinir hasar bulgusu potansiyellerin varlığı ve ağır derecede KTS saptanması cerrahi tedaviyi gerektirir. Cerrahi tedavide karpal tünelin üstünü kapatan bağ dokusunun kesilerek gevşetilmesi ile median sinir üzerindeki  baskının giderilmesi amaçlanır. Cerrahi işlem endoskopik veya açık olarak yapılabilen günü birlik bir ameliyattır.

Ameliyat sonrası durumunuza göre yalnızca ev egzersiz programı önerilebileceği gibi hareket zorluğu, güçsüzlüğü belirgin olan hastalar ise günlük fizik tedavi ve rehabilitasyon programına alınır. Ozellikle evde ameliyat bolgesi icin masaj ve el bileği parmak hareketleri verilir. Cerrahi sonrası ağrı ve uyuşukluk hissi hemen azalır, ancak sinirde kalıcı hasarı olan ağır karpal tünel sendromu tamamen yok olmayabilir.

  • El bileği ve el kırıkları
  • De quervain hastalığı
  • Dupuytren kontraktörü
  • El baş parmak kök eklem kireçlenmesi
  • Ganglion kisti
  • Kompartman (kaslar arası bölme) sendromu
  • Ulnar sinir tuzaklanması
  • Yetişkinlerde ön kol kırıkları
Sohbeti Aç
Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz
Merhaba
Size Nasıl Yardımcı Olalım
Powered by